Dövize endeksli mevduatın tarihi zirvelerinden düşüşü devam ediyor. Enflasyonla mücadelede reel değerli TL’yi en önemli enstrüman olarak kullanan Merkez Bankası yatırımcının TL’ye ilgisini arttırdı. BDDK verilerine göre standart TL mevduatın payı yüzde 57,45 ile 8 yılın zirvesine çıktı, yabancı para mevduatın payı ise yüzde 42,55’e indi.
Merkez Bankası enflasyonla mücadelede en önemli araçlarından reel değerli TL ile mevduatın yapısında da büyük değişiklikler yarattı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) haftalık verilerine göre 15 Kasım ile biten hafta itibariyle standart TL mevduatın payı toplam mevduat içinde yüzde 57,45 ile Ocak 2017’den bu yana yani 8 yıl sonra en yüksek seviyesine çıktı. Haziran 2022’de dövize duyarlı mevduatın payı yüzde 72,8 ile rekor kırarken aradan geçen 29 ayda yüzde 42,55’e indi. Kasım ayı Para Politikası Kurulu toplantısında faiz indirimi sinyali veren Merkez Bankası ise TL ve yabancı para mevduat için zorunlu karşılık değişimi yaptı, kur korumalı mevduat hedeflerini azalttı.
2018’den bu yana uygulanan geleneksel olmayan ve düşük faize dayanan para politikaları, 2021 sonunda devreye giren kur korumalı mevduat yatırımcıların dövize yönelmesini sağlayarak Türk Lirası’na güveni azalttı. Yıllar boyu Türkiye’de TL mevduat en büyük yatırım aracı olarak öne çıkarken bu dönemde uygulanan politikalar yatırımcıyı TL mevduattansa dövize duyarlı kur korumalı mevduat ile döviz mevduata yönlendirdi standart TL mevduatın payı da tarihi en düşük seviyelere indi. Aralık 2021’de devreye alınan kur korumalı mevduatın ve yabancı para mevduatın payı da artarak tarihi zirvelerini gördü. BDDK verilerine göre kur korumalı mevduat ile yabancı para mevduatın payı yüzde 70’leri aştı.
Yüzde 72,81 payla zirveyi gördü
Veriler 10 Haziran 2022 haftasında yüzde 72,81 ile rekor kırdığını ortaya koydu. Bu haftada yabancı para mevduatın toplam mevduat içindeki payı yüzde 58,68, kur korumalı mevduatın payı ise yüzde 14,12 oldu. Standart TL mevduatın payı ise sadece yüzde 27,19 olarak hesaplandı. 2023 yılı sonuna kadar yabancı para ve kur korumalı mevduatın payı yüzde 70’in altına gerilese de yüzde 60’ın altına düşmedi.
Haziran 2023’te yeni Merkez Bankası ve ekonomi yönetiminin geleneksel para politikasına dönmesi, enflasyonla mücadelede reel değerli TL’yi öne çıkarması, kur korumalı mevduattan ise çıkış stratejisi 2024 ile birlikte dövize endeksli mevduatın payının da yüzde 60’ın altına gelmesini sağladı.
Uygulanan kararlı politikalar sayesinde kasım ortası itibariyle Haziran 2022’deki zirveden büyük bir geri dönüşe imza atıldı. BDDK haftalık verilerine göre 15 Kasım ile biten hafta itibariyle standart TL mevduatın payı yüzde 57,45 ile Ocak 2017’den bu yana en yüksek seviyeyi gördü. Kur korumalı mevduatın payı da yüzde 6,82’ye indi, yabancı para mevduatın payı da yüzde 35,72 olarak hesaplandı. Böylece Haziran 2022’de yüzde 72,81 olan dövize duyarlı mevduatın toplam mevduat içindeki payı da 30.26 puan birden indi. BDDK verilerine göre standart TL mevduat hacmi de 15 Kasım ile biten haftada 10.5 trilyon lira ile tarihi en yüksek seviyesini gördü, toplam mevduat ise 18.3 trilyon lira hesaplandı.
Zorunlu karşılık değişiklikleri yapıldı
Bu olumlu verilerle Merkez Bankası’nın sadeleşme adımları da sürüyor. Geçen hafta Para Politikası Kurulu toplantısı ardından Merkez Bankası yayımladığı makroihtiyati tedbirlere ilişkin duyuru ile artan TL mevduat payına işaret ederek yeni düzenlemelerini açıkladı. Yayımlanan metne göre vadesiz ve 3 aya kadar vadeli TL mevduatlara uygulanan zorunlu karşılık oranı yüzde 15’ten yüzde 17’ye çıkarıldı, yabancı para mevduat için uygulanan zorunlu karşılık oranı yüzde 5’ten yüzde 4’e indirildi. Bu arada tüzel kişi TL mevduat payı hedefi kaldırıldı, kur korumalı mevduatın TL’ye geçişi ve yenilenmesine ilişkin toplam hedef de yüzde 75’ten yüzde 70’e indirildi.
KKM hedefinde değişiklik bankalara destek
Bankacılık sektörü kaynaklarının verdiği bilgiye göre TL mevduat hesaplarına uygulanacak zorunlu karşılık oranlarının 2 puan artırılmasının bankacılık sisteminden 138 milyar TL çekebilecek.
Yabancı para için tesis edilen TL zorunlu karşılık oranında 1 puan düşüşün ise bankacılık sistemindeki TL likiditesini 60 milyar TL artırabileceğini hesaplayan bankacılık sektörü kaynakları bankalar değişikliklerle birlikte Merkez Bankası’nda nette 78 milyar TL daha fazla TL likiditesi tutmak zorunda kalabilir göründüğünü belirtti. Kaynaklar bu durum bankacılık sistemi karını olumsuz etkileyebilecek olsa da kur korumalı mevduattan TL’ye geçişi ve yenilenmesine dair toplam hedefin düşürülmesinin bu maliyet artışını karşılayabileceği görüşünde.
Bankacılık sektörü kaynakları bu değişimlerin kredi faizlerinde küçük bir yukarı oynama yaratabileceğini ancak özünde piyasayı çok da etkilemeyecek kararlar olduğunu vurguladı. Kur korumalı mevduat stokunda da önemli oranda azalmalar yaşandığı için KKM hedefinin düşürülmesinin de normal olduğunu söyleyen kaynaklar bakiye düştüğü için dönüş hızı azalmasından bankaların olumsuz etkilenmemesi için KKM hedefinin düşürülmesinin bankalara destek olarak değerlendirilebileceğini dile getirdi. Bankacılık sektörü kaynakları ayrıca bu değişiklikleri kısmen faiz indirimi hazırlığı kısmen de döviz piyasası için dengelenme isteği olarak yorumladı.